- iyice
шIу дэдэу, дэгъоу
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
iyice — sf. 1) İyiye yakın İyice bir ev. 2) zf. Çok, neredeyse tamamen Şapkası iyice yana yıkılmıştı. Ç. Altan 3) zf. Gereği gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
adamakıllı — iyice … Beypazari ağzindan sözcükler
alışkın olmak — iyice alışmak, yabancılık çekmemek Hayatın alışkın olduğumuz birçok gündelik hâlleri beklenmedik nice zevklere bürünürdü. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
evirmek çevirmek — iyice, istediği gibi, adamakıllı gözden geçirmek Veznedar lirayı aldı, evirdi çevirdi, dudak büktü... H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
nar gibi — iyice kızarmış (yiyecek) … Çağatay Osmanlı Sözlük
teraziye vurmak — iyice tartarak düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
usançlık getirmek — iyice bıkmak, tamamen usanmak Üzüntüyle usançlık getirip işinden soğumasın! M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahı gitmek vahı kalmak — iyice zayıflamak, iş göremez duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alışkanlığında olmak — iyice alışık bulunmak, huy hâline getirmek Devlet ileri gelenleriyle hoş geçinmek alışkanlığında olduğundan sıkı fıkılık politikası güdermiş. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
helme gibi — iyice pişmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiridi çıkmak — iyice ihtiyarlamak, çok yaşlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük